Konkordato işçi alacaklarını nasıl etkiler?

Son zamanlarda konkordato ilan eden veya iflas eden şirket sayısında artış görülüyor. Ödeme zorluğuna düşen şirketlerde çalışanların hakları nelerdir? İşçilerin alacakları kaçıncı sırada? İşçi, konkordato aşamasında alacağını isteyebilir mi? İşte merak edilen soruların cevapları…

Dolar kurundaki hızlı artış, bazı şirketleri ödeme zorluğuna soktu. Şirketler, zaman kazanmak için daha önce iflas erteleme yoluna başvuruyordu. Dört yıla kadar varan iflas ertelemelerin kötüye kullanılması, bu süre içinde şirketlerin içinin boşaltılması nedeniyle şubat ayında Meclis’ten geçen kanunla, iflas erteleme kaldırıldı. Bunun yerine, şirketlere iflastan kurtulmak için konkordato yolu açıldı.

Konkordato talep eden şirketlere öncelikle 3 ay geçici mühlet veriliyor. Bu süre mahkeme kararıyla 5 aya kadar uzatılabiliyor. Kesin mühlet ise bir yıl uygulanıyor ve en fazla 6 aya kadar uzatılabiliyor. Tüm sürelerin kullanılması halinde, konkordato süreci 23 aya kadar çıkabiliyor.

İŞÇİ ALACAKLARINA AYRICALIK VAR AMA…

Konkordato ilan eden şirket aleyhine geçici veya kesin mühlet sırasında vergi, harç, sosyal güvenlik primi dahil kamu ya da özel kişi alacakları için takip yapılamıyor. Daha önce başlamış takipler de duruyor.

Bunun tek istisnası son bir yıla ait işçi alacakları ile nafaka alacakları. Bu iki alacak için haciz yapılabiliyor. Uygulamada ise işçi alacakları, banka alacaklarının ardından geliyor.

İŞÇİ ALACAKLARI İLK SIRADA

İcra ve İflas Kanunu’nda konkordato veya iflasta işçi alacakları ilk sırada imiş gibi görünüyor. Ancak, gerçekte rehinli alacaklar ilk sırada yer alıyor. Konkordatoda rehinle teminat altına alınmış alacaklar için icra takibi yapılabiliyor. Rehinli alacaklar genellikle bankalara ait bulunuyor. Bankaların kullandırdıkları kredi karşılığı rehinli alacakları, fiilen işçi alacaklarının önüne geçiyor.

İşçi alacakları, teminatlı olup da rehinle karşılanmamış veya teminatsız bulunan alacaklar bakımından ilk sırada yer alıyor. Rehinli alacakların tahsilinden sonra iflas masasınca malların satış tutarından pay ödenirken, ilk sırayı işçi alacakları alıyor.

İşçilerin, iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacaklarıyla iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları ilk sırada ödeniyor. İlk sıradaki alacaklar arasında ayrıca, işverenlerin işçiler için kurulmuş yardım sandıklarına olan borçları ile son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacakları yer alıyor.

İŞÇİLER ARASINDA EŞİTLİK

İşçi alacaklarına ilişkin “bir yıllık” süre hesabında konkordato süresi, iflasın ertelenmesi süresi, alacak hakkında açılmış davanın devam ettiği süre dikkate alınmıyor.

Kanuna göre, her sıranın alacaklıları kendi aralarında eşit hakka sahipler. İşçi alacakları ve nafaka borçlarından doğan alacaklılar kendi aralarında eşit.

VEKALET ÜCRETİ ÖNCELİKLİ DEĞİL

İşçilerin alacakları öncelikli olmakla beraber işçinin davasını üstlenen avukatın vekalet ücreti öncelikli değil. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 2018/146 Esas ve 2018/2069 Sayılı Kararında, iş davasında işçiyi savunan avukatın vekalet ücretinin, işçi alacakları gibi değerlendirilemeyeceğini, dördüncü sırada ödeme yapılacak alacaklar arasında yer alması gerektiğini belirtti.

Yazının orijinalini görmek için lütfen tıklayınız