Asgari ücretin milli gelirden aldığı pay yeniden azalmaya başladı. 1980’li yıllarda kişi başına milli gelirin yüzde 35’ine kadar gerileyen asgari ücret 2000 yılından sonra yüzde 50 – 60 arasında seyretti. Bu yıl ise tekrar yüzde 50’nin altına düştü.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2023 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek için bugün ikinci toplantısını yapacak. Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl başkanlığında yapılacak toplantıda işçi heyetine TÜRK – İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, işveren heyetine de Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel sekreteri Akansel Koç başkanlık edecek. Bugünkü toplantıda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcileri, kurumlarınca hazırlanan raporları ve ekonomik verileri komisyon üyeleriyle paylaşacaklar.
Geçen hafta yapılan ilk toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının gerçekleştirdiği anket sonuçları açıklanmıştı. Ankette kamuoyunun asgari ücret beklentisi 7.845 TL olarak açıklanırken, işçilerin 7.536 TL, işverenlerin beklentisinin de 7.050 TL olduğu belirtilmişti.
TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, masada pazarlığı 7.875 TL’den başlatacaklarını söyledi. DİSK 13.200 TL asgari ücret talebinde bulunurken, HAK – İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücretin evli, 2 çocuğu bulunan 4 kişilik aile dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini söyledi. CHP ise asgari ücretin 10.128 TL olmasını istedi.
2000 yılından bu yana belirlenen 23 asgari ücretin 6’sında işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin oybirliği, 15’inde işçi tarafının muhalefeti, 2’sinde de işveren tarafının muhalefeti ile karar alındı. Pevrul Kavlak, TÜRK – İŞ’in 40 yıldır asgari ücret görüşmeleri yürüttüğünü belirterek, “Eğer içimize sinen, vicdanımızın kabul ettiği, 2022 yılının başında olduğu gibi toplumun büyük kesimi tarafından kabul edilebilir bir ücret olursa elbette bunu seve seve imzalarız. Ama içimize sinmeyen bir şey olursa kesinlikle bunun altına imza atmayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, zam fırsatçılığı yapanlara seslenirken, “Asgari ücret, memur ve emekli maaşları başta olmak üzere çalışanların refah seviyelerindeki gerilemeyi telafi etme yönündeki gayretlerimizin enflasyon maskesinin ardına sığınan haramzadelerce akamete uğratılmasına rıza gösteremeyiz” diye konuştu.
ASGARİ ÜCRETİN MİLLİ GELİRDEKİ PAYI GERİLEDİ
Asgari ücret görüşmeleri devam ederken çeşitli karşılaştırmalar yapılıyor. Bunlar içinde asgari ücretin alım gücüne ilişkin karşılaştırmalar da yer alıyor.
DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK – AR) yaptığı araştırmaya göre, 1974 yılında kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) 17.875 TL iken asgari ücret aylık 1.200 TL, yıllık 14.400 TL oldu. Yıllık asgari ücret, kişi başına milli gelirin yüzde 80,6’sı oranında gerçekleşti. 1975-1977 yılları arasında yüzde 60-65 arasında seyreden asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı, 1978’de yüzde 75, yüzde 179’da ise yüzde 63 oldu.
24 Ocak kararlarının alındığı ve 12 Eylül darbesinin gerçekleştiği 1980 yılında asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı 3’te 1 oranında azaldı ve yüzde 40’a düştü. 1980’li ve 1990’lı yılların tamamında söz konusu oran yüzde 30’lu, 40’lı seviyelerde seyretti. 2000’li yıllarda genel olarak yüzde 50’nin üzerinde olan asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı 2019 yılında yüzde 58,7, 2020’de yüzde 58,3 oldu. Geçen yıl yüzde 54,5 düzeyinde olan oran, 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’ndaki GSYH gerçekleşme tahminine göre bu yıl yüzde 43,7’ye geriledi. Brüt asgari ücret bu yıl nominal yüzde 81 oranında artmasına karşın yüksek enflasyon nedeniyle milli gelirdeki artışın gerisinde kaldığı için fark açıldı.
Asgari ücretin kişi başına milli gelir karşısındaki gerilemesi, asgari ücretlilerin alım gücünün azaldığını ortaya koyuyor.
TÜİK’in verilerine göre ise genel olarak ücretlilerin milli gelirden aldığı pay geriliyor. 2002 yılında yüzde 28,3 iken 2016 yılında yüzde 40,5’e çıkan emeğin milli gelirden aldığı pay bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 25,3’e kadar düştü, üçüncü çeyrekte ise yüzde 26,3 olarak gerçekleşti.
Habertürk’te yayımlanan orijinal metni görmek için lütfen tıklayınız