Başbakan, ‘Hak kaybı var diyen yalancıdır’ diyor ama…

Radikal Gazetesi’nde 13 Mart 2008 tarihinde manşetten verilen bu haberim, Hizmet İŞ Sendikası’nın arşivinden alınmıştır. 

Başbakan, ‘Hak kaybı var diyen yalancıdır’ diyor ama…
Sosyal güvenlikte mevcut durum ile tasarının öngördükleri ve sendikaların taleplerini karşılaştıran gazete haberini sunuyoruz
  Sosyal güvenlik reformu nedeniyle Erdoğan’ın sendikalar ve muhalefetle giriştiği ‘yalancılık’ polemiği sürerken Radikal Gazetesi, 13.03.2008 tarihli sayısının manşetinde, yürürlükteki durumu, tasarının öngördüklerini ve sendikaların taleplerini karşılaştırdı
Ahmet KIVANÇ
ANKARA – Başbakan Tayyip Erdoğan, sosyal güvenlik yasa tasarısında hak kaybı olacağını söyleyen sendikacıları ‘yalancılık’la itham etti. Başbakan Erdoğan’ın, tasarının 2028 yılı ve daha sonraki yılları ilgilendirdiği iddiasına karşın, tasarı, yürürlüğe girdiği andan itibaren dul kadınların aylığında düşüş, yetim aylığı alan kızların çeyiz parasında azalma, işsiz kalanların sağlık yardımında 6 aydan 10 güne düşüş, mevcut çalışanların yeni sistemde geçirecekleri süreye tekabül eden emekli aylıklarında yüzde 23’e varan oranlarda azalma öngörüyor.

19 konuda hak kaybı var

Başbakan Erdoğan’ın önceki gün AKP grup toplantısında yalancılıkla suçladığı sendikalar, bugün yapacakları basın toplantısında açıklanacak bildiride çalışanların nasıl hak kayıplarına uğradığını anlatacaklar. Yarın iki saat iş bırakma kararı alan Emek Platformu’nu oluşturan sendikalar, 19 konuda çalışanların hak kaybına uğradığını tespit etti.

“Tasarıda hak kaybı yok” iddialarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bizzat hazırlayıp TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda dağıttığı aktüerya raporu çürütüyor. Raporda, tasarıyla emeklilik sisteminde en büyük tasarrufun, aylık bağlama oranı, güncelleme katsayısı ve emeklilik yaşıyla sağlanacağı, bu şekilde yapılacak tasarrufun gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 2’sine ulaşacağı ifade ediliyor.

Sosyal güvenlikte norm ve standart birliğini sağlamak üzere yola çıkan hükümet, bu amacına sadece işçi ve esnaf açısından ‘kısmen’ ulaştı. Söz konusu yasa yürürlüğe girdikten sonra ilk defa işe başlayacak olan kamu çalışanları da işçi ve esnafla aynı düzenlemelere tabi olacak. Ancak, yasa yürürlüğe girmeden bir gün önce işe başlayan memurlar ile bir gün sonra işe başlayan memurlar yan yana masalarda çalışıyor olsalar bile farklı emeklilik sistemine dahil olacak.

Mevcut emekli şanslı

Tasarıyla ilgili en önemli kafa karışıklıklarından birini, emekli aylıkları konusu oluşturuyor. Öncelikle belirtmek gerekirse, tasarının emekli aylığını düşüren hükümleri mevcut emekliler ile yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla emekliliğe hak kazanmış ama çalışmaya devam edenlerin ileride alacakları aylıkları etkilemeyecek. Tasarının emekli aylığını düşürücü hükümleri, mevcut çalışanlar açısından ise ‘mevcut sistemdeki çalışma süresi 10 yıldan az olanları’ etkileyecek.

Radikal’in ve Emek Platformu’nun, yeni sosyal güvenlik sisteminde hak kaybına yol açan düzenlemelere ilişkin tespitleri şöyle:

Aylık bağlama oranı düşüyor:
Mevcut sistemde 25 yıl çalışan işçi ve esnaf statüsündekiler, çalıştıkları her yıla karşılık yüzde 2.6 üzerinden (25 yıl X 2.6) prime esas kazançlarının yüzde 65’i oranında; memurlar ise yıllık yüzde 3 üzerinden (25 yıl X 3) yüzde 75 oranında emekli aylığına hak kazanıyor. Yeni sistemde ise çalışılan her yıl için, prime esas kazancın yüzde 2’si oranında aylık bağlanacak. Bu düzenleme, mevcut çalışanların bundan sonraki süreleri ile yeni çalışanların emekli aylıklarında yüzde 23 ile 30 arasında düşüşe yolaçacak.

Ekonomik büyümenin çalışana faydası yok:
Mevcut sistemde geçmiş dönem kazançları, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık tahsis talep tarihine dek yaşanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artışı ile GSYH artışının toplamı kadar artırılıyor. Yeni sistemde ise işçi ve esnaf ile ‘yeni’ memurların geçmiş dönem kazançları, tüketici enflasyonu artışı ile GSYH’daki artışın yüzde 30’unun toplamı kadar artırılarak güncellenecek.

Prim ödeme gün sayısı 9 bine çıkıyor:
Mevcut sistemde esnaf ve memur statüsündekilerin emekli olabilmesi için en az 25 yıl prim ödemeleri gerekiyor. İşçiler ise 7 bin gün prim ödüyor. Yeni sistemde, memur ve esnafın prim gün süresi değişmezken, işçilerin prim gün sayısı 2008 yılından başlayarak her yıl 100 gün artırılarak, 2028 yılında 9 bin güne çıkarılacak.

Emeklilik yaşı artıyor:
Mevcut sistemde kadınlar 44-58, erkekler ise 48-60 yaşları arasında emekli olabiliyorlar. Yeni sistemde emeklilik yaşı 2036 yılına kadar kadında 58, erkeklerde 60 yaş olarak uygulanacak. 2036-2048 yılları arasında ise müracaat tarihine bağlı olarak kadınlar 59-65, erkekler ise 61-65 yaşları arasında emekliliğe hak kazanabilecekler.

Mevsimlik işçilerin emekliliği zorlaştı:
Bir yıl içinde 5-6 ay çalışıp, kalan günlerde işsiz kalan mevsimlik ve geçici işçiler, emeklilik yaşını doldurdukları takdirde mevcut sistemde 4 bin 500 gün prim ödeyerek ‘eksik aylıkla’ emekli olabiliyorlar. Yeni sistemde ise mevsimlik ve geçici işçilerin 5 bin 400 gün çalışıp, yaş haddini de üç yıl aşmış olmaları gerekecek.

Prim oranları:
Sigorta prim oranları işçiler için değişmezken, esnaf ve memurlar açısından artacak.

Sosyal güvenlik destek primi:
Yasa yürürlüğe girmeden önce çalışmakta olan işçiler emekli olduktan sonra çalışmaya devam ettikleri takdirde, şu an yüzde 30 seviyesinde bulunan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) yerine prime esas kazançlarının yüzde 31’i ila yüzde 36.5’i oranında destek primi ödeyecekler. Esnafta emekli aylığının yüzde 10’u oranındaki destek primi ilk etapta yüzde 12’ye, kademeli olarak dördüncü yılda yüzde 15’e çıkarılacak.

Emekli aylığı alt sınırı düşüyor:
Mevcut sistemde emekli aylıklarının aşırı düşük düzeyde kalmasını önlemek amacıyla işçilerde 540 YTL, esnafta 420 YTL, kamu çalışanlarında ise 750 YTL seviyesinde alt sınır uygulanıyor. Yeni sistemde alt sınır asgari ücretin yüzde 35’i (213 YTL) seviyesine çekildi.

Ölüm aylığında adaletsizlik:
Ölüm aylığı esnafla eşitlenerek, işçiler için 900 günden 1800 güne, memurlar için 3 bin 600 günden 1800 güne getirildi. Yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 900 gün ila 1800 gün arasında prim ödemesi bulunup da, yasa yürürlüğe girdikten sonra yaşamını yitirecek işçiler açısından bir geçiş hükmü konulmadığı için hak kaybı doğacak.

İşsizsen tedavin zor:
Mevcut sistemde 90 gün prim ödeyen işçi, işten ayrıldıktan sonra altı ay süreyle sağlık hizmetinden yararlanabiliyor. Böylece mevsimlik ve geçici işçiler yıl boyu sağlık hizmeti alabiliyor. Yeni sistemde, sağlık hizmetinden yararlanma koşulu 30 güne çekildi ama işsiz kalanlar, işsiz kaldıktan sonra tedavi hizmetinden 10 gün yararlanabilecek.

Yaş haddini bekleyen GSS primi ödeyecek:
Emekli olmak için gerekli prim gün sayısını 45 yaşında dolduran ancak 60 yaşında emekliliği bekleyen kişiler herhangi bir işte çalışmıyorlarsa bu süre boyunca sağlık hizmetinden yararlanabilmek için genel sağlık sigortası (GSS) primi ödemek zorunda kalacaklar.

Çeyiz yardımı azalıyor:
Yetim kız çocukları için ödenmekte olan evlenme yardımı, yetim aylığının 24 katı tutarından, yeni tasarıyla 12 katına düşürülüyor.

Dul aylığı düşürülüyor:
Çalışan ve ölüm aylığı alan çocuksuz dul eşin aylığı yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürülecek.

Diş için devlete güvenmeyin:
Halen ücretsiz karşılanan diş tedavilerine sınır getiriliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, 18-45 yaş arasındakilerin diş protez tedavilerini karşılamayacak, bu yaş dışındakilerin ise sadece yarısını karşılayacak.

Yatarak katkı payı sürüyor:
Yatarak tedavide yüzde 1’lik katkı payı getirilmesinden vazgeçilmekle birlikte, kamu hastanelerinde otelcilik ve öğretim üyesi farkı; özel hastanelerde ise yüzde 20 fark ödemesi getiriliyor.


Kaynak: Ahmet KIVANÇ, “Başbakan, ‘Hak kaybı var diyen yalancıdır’ diyor ama…”, Radikal Gazetesi, 13 Mart 2008, http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=250025