ILO sektörel asgari ücrete karşı

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Türkiye Direktörü Yasser Hassan, asgari ücret belirlenirken yaşam maliyetinin yanı sıra işletmelerin sürdürülebilirliği, rekabet gücü gibi konulara da bakılması gerektiğini savundu. Türkiye’nin 1970’te imzalanan asgari ücretle ilgili ILO sözleşmesini onaylamadığını hatırlatan Hassan, üç taraftan talep gelmesi halinde asgari ücret konusunda tavsiyelerde bulunabileceklerini söyledi. Hassan, sektörel asgari ücrete ise sıcak bakmadıklarını belirtti.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Yasser Hassan, gazetecilerle yaptığı toplantıda haziran ayında Cenevre’de gerçekleştirilen ILO’nun 112. Çalışma Konferansı’nda alınan kararlar ve tartışılan gündem maddelerine ilişkin bilgi verdi, sorularını yanıtladı. Konferansta biyolojik tehlike çeşitliliğine ilişkin yeni bir çalışma standardının kabul edildiğini belirten Hassan, bunun önemli bir standart olduğunu, çok teknik düzenlemeler içerdiğini,  yeni standardın uygulanmasında üye devletleri desteklemeye hazır olduklarını söyledi.

Konferansta yapay zekanın etkilerinin de ele alındığını kaydeden Hassan, hızla gelişen yapay zekanın istihdam ilişkilerinde temel değişiklikler sağlayacağını belirtti. Hassan, “Yapay zekanın gelişimi çok hızlı ilerliyor ve bunu her zaman göz önünde bulundurmamız gerekiyor” dedi.

“TALEP EDEN ÜLKELERE TAVSİYEDE BULUNUYORUZ”

Yasser Hassan, gazetecilerin soruları üzerine, asgari ücretin hassas bir konu olduğunu, üye ülkeler tarafından ILO’nun asgari ücretle ilgili tavsiyesi sorulduğunda tavsiye mahiyetinde katkı verdiklerini söyledi. Türkiye’den de işçi, işveren ve hükümetten oluşan taraflardan talep gelmesi halinde tavsiyelerde bulunabileceklerini söyledi. Asgari ücretle ilgili değerlendirme yapılırken yaşam maliyetine uygunluğunun yanı sıra işletmelerin sürdürülebilirliği, rekabet gücü açısından kabul edilebilir olup olmadığı gibi hususlara da bakılması gerektiğini kaydeden Hassan, konunun bir de enflasyon boyutu bulunduğunu vurguladı.

Asgari ücretin bir siyasi karar olduğuna da dikkati çeken Hassan, çünkü enflasyon olunca bu kez kısır döngüye girildiğini söyledi. Dünyada asgari ücretle ilgili farklı örnekler bulunduğunu, bazı ülkeler daha sık aralıklarla düşük oranlı artışlar yaparken, bazı ülkelerin daha uzun aralıklarla daha yüksek artışlar yaptığını kaydetti.

Asgari ücrette bir İrlanda örneği bulunduğunu ifade eden Hassan, 2008-2009 krizi sırasında şirketlerin rekabet gücünü korumak için İrlan’da da ücretlere üst sınır belirlendiğini anlattı.

Asgari ücretle ilgili net bir tavsiye verilemeyeceğini, “Yüzde şu kadar oranda artış yapılmalı” denilemeyeceğini belirten Yasser Hassan, asgari ücretin çok karmaşık bir konu olduğunu, başka bir ülkenin de örnek gösterilemeyeceğini dile getirdi.

“BÖLGESEL ASGARİ ÜCRETE SICAK BAKMIYORUZ”

Hassan, ILO’nun asgari ücretle ilgili iki sözleşmeden 1928 tarihli 26 Sayılı Sözleşme’nin Türkiye tarafından onaylandığını ama 1970 tarihli 131 Sayılı Asgari Ücret Tespit Sözleşmesi’nin onaylanmadığını hatırlattı. Hassan, Türkiye 131 Sayılı Sözleşme’yi onaylarsa teknik tavsiye sunmaya hazır olduklarını, halen Meksika, birçok Avrupa Birliği üyesi ve Güney Afrika ile çalıştıklarını kaydetti.

Yasser Hassan, ILO’nun tavsiyede bulunabilmesi için işçi, işveren veya hükümetten birinin değil üçünün de talepte bulunması gerektiğini, böyle bir talep gelmesi halinde ILO’nun Cenevre’deki merkezinden de destek isteyebileceklerini söyledi. “Biz asgari ücret yıllık enflasyonla aynı oranda artmalıdır demiyoruz” diyen Hassan, asgari ücret artırılırken işsizliğe yol açma ihtimalinin de göz önüne alınması gerektiğini belirtti.

Türkiye’de zaman zaman bölgesel ve sektörel asgari ücret tartışmaları yaşanıyor. Hassan bu konudaki soru üzerine, sektörel bazlı asgari ücrete sıcak bakmadıklarını, asgari ücretin ülkedeki genel işgücünü kapsaması gerektiğini ifade etti.

ILO KONFERANSINDA TÜRKİYE’DEKİ TOPLU PAZARLIK SORUNLARI DA KONUŞULDU

Yasser Hassan, ILO’nun Çalışma Konferansı’nda Türkiye’deki örgütlenme, toplu pazarlık sorunlarının da gündeme geldiğini belirterek, Türkiyenin bu alandaki gelişimine destek olmak istediklerini söyledi. ILO’nun rolünün tavsiye nitelikli olduğuna dikkat çekti.

ILO olarak Türkiye’de çocuk işçiliği, mevsimlik işçiler, geçici koruma altındaki Suriyeliler başta olmak üzere çeşitli programlar yürüttüklerini anlattı.

Yazının orijinalini görmek için lütfen tıklayınız